Türkçe yazılı ve sözlü anlatımlarda bir çok sözcük yanlış kullanılmaktadır. Bu yanlış kullanımlara yazılı ve görüntülü basında çok sık rastlanmaktadır. Türk Dil Kurumu yazın kuralları dikkate alınmadan yaygın olarak yanlış olarak kullanılan sözcüklerin doğru kullanımını bu içerikte bulabilirsiniz.
Zaman bildiren birleşik kelimeler ayrı yazılır: bağ bozumu, gece yarısı, gün ortası, hafta başı, hafta sonu
Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Medeni Kanun, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği.
Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle başlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim'de toplanır. Bu yıl ise Meclis, yeni döneme erken başlayacak.
Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle başlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim'de toplanır. Bu yıl ise Meclis, yeni döneme erken başlayacak.
Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra virgül konur: Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.
Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinden sonra virgül konur: - Bu akşam Datça'ya gidiyor musunuz, diye sordu.
Metin içindezarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konulmaz: Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)
Cümle içinde özneleri belirtmek için virgül konur: Ahmet Kerim, o gün bu kaygı ile içini yedi durdu. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda ekten önce kesme işareti kullanılır: Hisar'dan, Boğaz'dan.
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır: Kızı da geldi gelini de.
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır: Kızı da geldi gelini de.
Kelime içinde yan yana gelen üç ünsüzden ilk ikisi kendinden önceki ünlüyle, üçüncüsü ise kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: alt-lık, Türk-çe, kork-mak.
Akım, çağ ve dönem adlarından sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatına, Eski Çağın, Yükselme Döneminin.
Kitap, dergi vb.nin künyelerinin sonuna nokta konur: Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.
-r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: yazar kasa, güler yüz, çıkmaz sokak, tükenmez kalem, uçan daire, istenmeyen adam.
Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane, Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi; Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Yeşilay Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Danışma Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar.
Ağa, baba, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, kadınnine, paşababa.
Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: Beethoven, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Rio de Janerio, Vaasa, Wuppertal. Ancak Batı dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir: Shakespeare (Şekspir) vb.
Özel adlardan türetilen kelimeler büyük harfle başlar: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı, Bursalı.
Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına virgül konur: Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)
Künyelerde yazarın soyadı önce yazıldığında soyadından sonra virgül konur: Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur: Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı? / Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)
Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Atatürk'üm, Muhibbi'nin, Gül Baba'ya, Ziya Gökalp'tan, Refik Halit Karay'mış, Ahmet Cevat Emre'dir, Namık Kemal'se, Şinasi'yle, Alman'sınız, Osmanlı Devleti'ndeki, Millî Eğitim Temel Kanunu'na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği'ni.
Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere ayrılır: band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra, volf-ram.
Kesme işareti satır sonuna geldiğinde ayrıca çizgi kullanılmaz.
Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük yazılmasıyla yapılır: TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili); B (batı), D (doğu), KB (kuzeybatı).
Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi kullanılır: g/sn (gram/saniye)
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için uzun çizgi kullanılır: Frankfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır:— Eski şehri gezdin mi?— Rothschild'in evine gittin mi?— Goethe'nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim)
Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz:
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
"Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
"Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için nokta (.) konur.
Tren 09.15’te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.
Tören 17.30’da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır. Kurul toplantısı 11.00’de yapılacak.
Tren 09.15’te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.
Tören 17.30’da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır. Kurul toplantısı 11.00’de yapılacak.
Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi kullanılır: g/sn (gram/saniye)
Türkçe kökenli kelimelerde bugün uzun ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde görülür: adalet (ada:let), beraber (bera:ber), ifade (ifa:de), kaide (ka:ide), numune (numu:ne), sade (sa:de), şair (şa:ir). Bu uzun ünlüler yazıda herhangi bir işaretle gösterilmez.
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır: Kızı da geldi gelini de.
Heceleri göstermek için kısa çizgi kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, ya-zar-lık.
Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: "İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!" diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)
Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için denden işareti kullanılır.
Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır.
Başbakanlık, Rektörlük vb. sözlere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde Başbakanlığa, Rektörlüğe vb. biçiminde yazılır.
Gök bilimiyle ilgili adlara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Jüpiter'den, Venüs'ü, Halley'in, Merih'e, Büyükayı'da, Yedikardeş'ten, Samanyolu'nda.
Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. adlara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Dolmabahçe Sarayı'nın, Çankaya Köşkü'ne, Sait Halim Paşa Yalısı'ndan, Ankara Kalesi'nden, Horozlu Han'ın, Galata Köprüsü'nün, Bilge Kağan Abidesi'nde, Çanakkale Şehitleri Anıtı'na
Kitap, dergi, gazete ve sanat eseri (tablo, heykel, müzik vb.) adlarına gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Nutuk'ta, Safahat'tan, Kiralık Konak'ta, Sinekli Bakkal'ı, Hürriyet'te, Resmî Gazete'de, Onuncu Yıl Marşı'nı, Yunus Emre Oratoryosu'nu, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'nü.
"Ya da" sözü ancak cümlede "ya" kullanımı varsa kullanılabilir, "veya" sözü yerine kullanılamaz.
Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır: Bu Kanun'un 17. maddesinin c bendi... Yukarıda adı geçen Yönetmelik'in 2'nci maddesine göre... vb.
Hayvanlara verilen özel adlara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Sarıkız'ın, Karabaş'a, Pamuk'u, Minnoş'tan.
Bağlaç olan ki ayrı yazılır: demek ki, kaldı ki, bilmem ki.
Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır: yolda (yol-da) kalmak.
Sayılara getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılır: 1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat; 7,65'lik, 9,65'lik.
Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: iki yüz, üç yüz altmış beş.
Para ile ilgili işlem ve senet, çek vb. ticari belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır: 650,35 (altıyüzelliTLotuzbeşkr).
Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için kesme işareti kullanılır: Bir ok attım karlı dağın ardına / Düştü n'ola sevdiğimin yurduna / İl yanmazken ben yanarım derdine / Engel aramızı açtı n'eyleyim (Karacaoğlan)
Noktasız yapılan kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılır: TBMM'nin, TDK'nin, BM'de, ABD'de, TV'ye
Organ adlarıyla yapılan ikilemelerde kelimenin ikinci hecesindeki dar ünlü düşmez: ağız ağıza, omuz omuza.
Kişi adlarından sonra gelen saygı sözlerine getirilen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılır: Nihat Bey'e, Ayşe Hanım'dan, Mahmut Efendi'ye, Enver Paşa'ya vb.